Akademik Özgürlük ve Dürüstlük
Üniversite, geleneği ve tanımı gereği, kamu yararı için bilgiyi arayan, üreten, ileten ve yayan özerk bir öğretim ve araştırma merkezidir. Üniversite, ait olduğu toplum ve dünyaya bilimsel açıdan tutarlı ve nitelikli bir eğitim sağlamakla yükümlüdür. Avrupa ve dünyanın çeşitli yerlerinden 388 üniversite rektörünün 1988'de Bolonya'da imzaladıkları "Magna Charta Universitatum"un önemle vurguladığı üzere, bu yükümlülüğün yerine getirilebilmesi için, üniversitede sunulan öğretim ve üretilen bilimsel araştırma, etik ve entelektüel açılardan her türlü siyasal ve ekonomik güç odağından bağımsız olmalıdır.
Bu evrensel ilke doğrultusunda, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti, öğretim kadrosu ve yönetimi araştırma, düşünce ve ifade özgürlüğünün eksiksiz bir biçimde sağlanması ve korunmasında ortak sorumluluk üstlenirler. Bu noktadan yola çıkılarak, Sabancı Üniversitesi'nin akademik özgürlükler konusundaki taahhüdü aşağıdaki biçimde ifade edilebilir:
- Bilginin iletilmesi sürecinde yer alan Sabancı Üniversitesi Topluluğu'nun bütün üyeleri, derslerinde, üniversitenin içinde ve dışında yürüttükleri araştırmalarda ulaştıkları araştırma sonuçlarını yayınlama, tartışma ve yorumlamada özgürdürler.
- Sabancı Üniversitesi öğretim kadrosu ve yönetimi, her üniversite üyesinin bireysel bilimsel görüş ya da sanatsal ifade hakkını korumakla yükümlüdür.
- Sabancı Üniversitesi, hiçbir üyesinin bireysel görüşünü ya da bu görüşün kamuoyu önünde ifade edilmesini etkilemeye ya da denetlemeye teşebbüs etmez.
- Sabancı Üniversitesi, üyelerinin birer yurttaş olarak her türlü tercihine saygı gösterir.
Bununla birlikte, akademik özgürlük hakkı aşağıdaki yükümlülükleri de beraberinde getirir:
- Gerek üniversite topluluğuna gerek ise kendi meslek alanına karşı etik yükümlülük ve sorumlulukları yerine getirmek,
- Hem bireysel düzeyde hem de işbirliği ruhu içerisinde, mükemmelliğe ve yenilikçiliğe bağlı kalarak, öğretim ve araştırma alanlarında bilginin sınırlarını ileriye götürmek,
- Üniversiteye yönelik sorumlulukları bireysel haklardan ayrı tutmak ve kamuoyu önünde ifade edilen görüşlerin hiçbir biçimde üniversiteyi bağlamamasını ve temsil etmemesini sağlamak.
Akademik Özgürlük, akademik düzeydeki tüm kişi ve kurumların üzerinde durması gereken önemli bir konudur. Bu önem doğrultusunda, Sabancı Üniversitesi’nde Akademik Özgürlük üzerine çalışmalar ilk kez Mayıs 2002’de başladı ve üniversitenin bu konudaki görüşünü ortaya koyan bir metnin üretilmesi için pek çok kişi, birbirini izleyen bir dizi aşamada bu çalışmaya katıldı. İlk aşamada, üniversitelere ve üniversite derneklerine ait otuzun üzerinde web sayfası ziyaret edilerek, farklı kurumların akademik özgürlükler konusuna yaklaşımları derlendi. Derlenen metinler titiz bir elemeden geçtikten sonra, 32 sayfalık bir dosya oluşturuldu ve dekanlara sunuldu. Dekanlar, bu dosyayı inceleyip birer “Akademik Özgürlük” metni oluşturdular. Bunun ardından her fakülteden birer öğretim üyesinin katıldığı dört kişilik bir kurul, dekanların hazırladığı metinler üzerinde çalışarak bu metni hazırladı. Metin 23 Aralık 2002 tarihinde Mütevelli Heyeti’nin onayına sunuldu ve kabul edildi.
Üniversite, toplumsal gelişmeye hem yerel, hem küresel açıdan katkıda bulunan kurumların başında gelir. Öğretim, sanat, bilim ve teknoloji alanları üzerinden gerçekleşen bu katkı, birbiriyle bağlantılı iki düzeyde ortaya çıkar. Üniversitenin daha görünür olan birinci katkısı, paydaşı olan öğretim üyeleri ve öğrencilerin araştırma ve yaratıcı çalışma yoluyla ürettikleri bilim, teknoloji ve sanat eserleri üzerinden olur. İkinci katkı ise, toplumun genç bireylerine, gelecekteki özgün bilgi ve eserleri ya da toplumsal yaşamı etkileyecek yeni düşünme biçimlerini üretirken gereksinim duyacakları donanımı kazandırma yoluyla olur. İnsanlığın binlerce yıllık geçmişinden süzülerek gelen yaratıcı düşünce, bilim ve teknoloji birikiminin gençlere aktarılmasıyla ortaya çıkan bu ikinci katkı, birincinin de yolunu hazırlar.
Bir üniversite öğrencisi, kendisine kazandırılan analitik-eleştirel düşünme ve yaratıcı çalışma becerilerinin yardımıyla, kendisinden önce ortaya konmuş birikimi özümsedikten sonra, bunun üzerine özgün katkısını ekleyerek yeni kuram, ürün ve eserleri üretmeyi öğrenir. Var olanı ilerletme üzerinde temellenen bu süreç, üretici genç bireye bir yandan beceri, deneyim ve özgüven kazandırırken, bir yandan da geçmiş ile gelecek arasında köprü olma sorumluluğunu verir.
Bu sürecin etkin bir biçimde işlemesinin ana sorumlusu olan öğretim üyeleri, kendi akademik araştırma ve üretim yaşamlarında da sıkı sıkıya takip ettikleri etik yaklaşımı, öğrenme sürecinin her aşamasına yönelik adil bir değerlendirme aracılığıyla öğrencilerine kazandırmayı hedeflerler. Öğrenim sürecinin sağlıklı yürümesine yönelik en hassas noktalardan biri olan ölçme ve değerlendirme aşamasında, öğrencinin sınav, ödev, rapor, sunum, tez vb. farklı ürünleri ortaya koyarken öncelikle kendi çalışma ve düşüncelerinden yola çıkması beklenir. Bununla birlikte, bu çalışmaları üretirken esinlenme ve bilgilenme amacıyla yararlanacağı kaynaklara, gereken her noktada atıfta bulunması zorunluluğunun akademik etiğin “olmazsa olmaz” kuralı olduğunu da öğrenir. Öğrenciler ve öğretim üyeleri üretimlerini hazırlarken, kullandıkları her türlü bilgi ve bilgi kaynağını fikri ve sınaî haklar doğrultusunda kullanır ve eser sahiplerinin haklarına saygı gösterir. Kaynakları çoğaltmaz, kopyalamaz, farklı formata aktarmaz, kiralamaz ve bu hakları başkalarının ihlal etmesine de izin vermez.